01 Ağustos 2012 Çarşamba 16:49
İŞTE BU GÜN, O GÜN |
Hepsi şaşkın, hepsi hayretler içerisinde! Gazete köşeleri ile TV programlarının köşelerine tüneyen, öngörü, sezgiden ve tarihten noksan bi çareler.
Kuzey Suriye, Kuzey Irak olur muymuş? “Vah benim gafil ve aymazlarım.. Öğrenin o zaman, dün hazırdı, bugün de oldu!” AKP aymazlarının, nişadır sürmüş abuk sabuk beyanlarını da haber yapıyoruz diye millete söylemeye devam edin.
Kuzey Suriye, Kuzey Irak olur muymuş? “Vah benim gafil ve aymazlarım.. Öğrenin o zaman, dün hazırdı, bugün de oldu!” AKP aymazlarının, nişadır sürmüş abuk sabuk beyanlarını da haber yapıyoruz diye millete söylemeye devam edin.
Suriye’nin kuzeyinin de birleşik kürdistan için zorunlu olduğunu, O’ nun da koşullarının Suriye’nin iç karışıklığından istifade ile artık zamanının geldiğini anlamak için zeka mı gerekliydi?
Şu Dışişleri Bakanının haline bakın!.. Güney Kore’ de ABD Başkanı, parmakla ‘’pışşşt, pışssııtt’’ diye çağırır, Rusya’ da Rusya Devlet Başkanı iki eliyle, ‘’ gel bakalım kuçu, kuçu ‘’ biçiminde yaklaşmasını söyler.. Burada kişi asla önemli değil, şu hareketler ulusal onur ve itibarı diplomatik yoldan aşağılamanın, küçük görmenin daniskasıdır, bir millet ve devlet için rezilliktir.
Barzani’yi uyaracaklarmış! Vah benim gariplerim.. Siz, PKK ile Barzani’nin siyasi hedeflerinin aynı olduğunu, Barzani’nin sizi ip cambazı gibi oynattığını, sulu derelere susuz getirip götüreceğini ne zaman öğreneceksiniz?
Sizin aklınız para, pula, servetinizi arttırmaya erer. Bunu sağlamak için de bütün insan zaaflarını kullanırsınız, başta din simsarlığı olmak üzere.. Barzani, ABD’nin bölgedeki uşağı, Kuzey Irak’taki petrol faaliyetlerinin ne kadarı ABD şirketlerine verildi? Eşeğini dövemeyen semerini dövermiş; Siz, semerini bile dövemezsiniz, çünkü eşeğin de semerin de sahibi sizin gibi, emperyalizmin bölgedeki hizmetçilerini getirdiği gibi götürür ve sonunda da götürecek.
Suriye dahil işlerin bizim de yaşadığımız coğrafyada bugünlere geleceğini yıllardır anlatıyorum, yazıyorum, kitaplar yayınlıyorum. Şubat 2012’de bundan 7 ay önce de “Ortadoğu Yanacak” diye son bir kez bir makaleyle enine boyuna anlattım. Şunların haline bak!.. Planlanmamış mı? Düşünülmemiş mi? Stratejimiz var mıymış, yok muymuş? Bunlar, konuyu yazan, çizen, konuşan kim varsa! Siz de, duyumsama, hissetme, sezme, öngörme, yolun nereye çıkacağını kestirme, tarih kültürü gibi nitelik ve yetenekler olmadığı için ateş paçanıza sarınca (nezaketen ‘paça’ dedim), böyle gevezelikler eder, 3 günde 7 zirve yaparsınız; çenesine vurmuşlar da boş boş konuşur durur.
Uçaklar düşer, helikopterler düşer, askeri araçlar devrilir, Şemdinli gibi küçücük bir yerde günlerdir baş edilemeyen PKK’lılarla çarpışılır. Akıl almaz ve gururuna, haysiyetine, insanlık onuruna yakışmayacak, kabul edilemez ahmakça şeyler olmakta, her geçen gün de yenileri eklenmektedir.
Türkiye’ nin durumu, şu anda ‘’Sel önünde kütükden’’ farksız. Rusya nükleer başlıklı füze üretimlerini, füze kalkanına rest çekmek üzere arttırdı, İran tetikte, hem Malatya-Kürecik için, hem de Irak ve Suriye’de olanlar için, isterse güney Lübnan’ı Hizbullah’la köpürtür, ABD ve İsrail İran’ı vurma planını gözden geçirdi haberleri yaygınlaştı. Kukla Bağdat hükümeti hava sahamızı ihlal etme diye AKP hükümetine kafa atıyor. Türkiye’nin güneydoğusu çıfıt çarşısı gibi.. Suriye’deki olaylarda mezhepçilik önde, Suudiler, Katarlılar, ve bizdeki hükümet lojistik destek vererek, orada dökülen kanların da sorumlularıdır. Bunlar mezhepçilik peşinde, ABD ve Avrupa ise ulusal çıkarlarının peşinde.. “Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” lafı bile az gelir.
Türkiye içerisinde olup bitenler ise, bildikleriniz size yeter de artar...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprakları ve ulusu, ilk kez etrafı tamamen yangın yeri ve kaosla karşı karşıyadır.
Siyasi ve ekonomik bağımsızlığın yüceliği ve erdemliği bırakmanın, 1938 Kasım’ından sonra, onun bunun türküsünü söylemenin, camide namaz kılıp kilisede mum yakmanın, kimin arabası gıcırdarsa ona binmenin, ölü evinde ağlayıp, düğün evinde , ev sahibine yalakalık yapmanın sonu budur.
Eğer bütün bunlardan meclisteki düzen partileri ile kurtulacağını sananlar varsa, onların da alnını karışlarım.. Kırın şu putlarınızı, aksi halde çocuklarınıza kötülük ediyorsunuz.. Çok değil, biraz özgürce, saplantılardan kurtulunca ve dürüstçe olup bitenlere bakınca doğruyu bulacaksınız.
Gelelim şu tampon bölge safsatalarına. Bunu Musul ve Kerkük’teki Türkler için yapabildiniz mi? Hayır.. Bugün Suriye’de yaşayan Türkler için yapabilir misiniz? Hayır.. Bu yüksek bir ideal ve yeri zamanı gelince de yapılabilir bir şeydir. Ancak, bunu AKP ve onun dümen suyundaki asker ve sivil klasik bürokratların yapabileceği iş değildir.
Akıllı olun!.. 340 km’lik Irak sınırını halledemeyen, 900 km daha ilave edilen 1240 km sınırda hiçbir halt yiyemez. Bu bizim işimizdir.. Zamanı ve koşulları gelince.. Bu milletin çocukları sizin koyunlarınız değil, aymazlar!
Biliyorum, zorda kalmadan hareket yapmazsınız, ama yurtseverliğinize kimse toz konduramaz.. İşte bu gün, o gün!
Başı Dik Devlet, Onurlu Millet İçin; Tek Umut, Tek Yol HEPAR!
Osman Pamukoğlu
Hak ve Eşitlik Partisi
Genel Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder